document.addEventListener("keydown", function(e) { if (e.ctrlKey && (e.keyCode === 67 || e.keyCode === 88)) { e.preventDefault(); alert("Kopyalama işlemi engellendi."); } });
top of page

ABD Hazine Bakanlığının TÜSİAD’a gönderdiği mektup içeriğinin değerlendirilmesi hakkında ©

Güncelleme tarihi: 3 Eyl 2023

ABD Hazine Bakanlığının, gerek Dışişleri ve Ticaret Bakanlığına gerekse de TÜSİAD’a verdiği söylenen (uyarı) mektup konusu, her konuda olduğu gibi, tamamen sulandırıldı. Kimse (Devlet yetkilileri dahil) mektup içeriği hakkında herhangi bir tartışma ve bilgilendirme yapmadı.


Basında ilk duyulduğunda, WSJ’de yayınlanan özet bilgilerini okumuştuk. Bu güne kadar da, daha detaylı hali yayınlanmadı.


Bakanlık bunu açık mektup olarak yazdığı, öncesinde de Ticaret ve Dışişleri Bakanlığımıza da gönderdiği için TÜSİAD’ın da tam metnini üyelerine de duyurabileceğini düşünmüştük.


TÜSİAD’ın referans verdiği Amerika Hazine Bakanlığının sitesine daha önce bakmıştık, fakat mektup metnine ulaşamadık, sadece basit bir duyuru var; tek bilgi, ABD Hazine Bakan Yardımcısının Türk Bakanla bu konuda görüştüğüne dair bir haber, o kadar.


Türkiye’deki yansımaları, saçmalıktan bağımsızlığımıza saldırıya kadar geniş bir yelpazede olmakla birlikte; kimse ama hiç kimse, bu mektubun içeriğini merak etmiyor ve ABD ve RUSYA yaptırımları anlamında ne anlama geldiğini de incelemiyor.


Düşüncemize göre saçmalıktan bağımsızlığımıza saldırı/müdahaleye kadar her şeyi içermekle birlikte, ABD’nin bundan sonra yapabileceklerini görmek açısından da önemli bir mektup. Bu anlamda ve bu yönüyle de değerlendirilmeli, ama yapılmıyor.


Bu süreçte söze konu mektubun aynısının Türk – Amerikan İşadamları Derneğine de gönderildiği bilgisini edindik. İnternette onlara gönderilen mektubun silik ve okunması son derece güç bir suretini bulduk. Biraz netleştirme faaliyetinden sonra, büyüteçlerle tahmin yürüterek bir tercümesini yapabildiğimizi sanıyoruz.


“22 Ağustos 2022 tarihinde Amerikan Hazine Bakanı Yardımcısı Adawale Adayemo tarafından Amerikan Ticaret Odası - Türkiye’ye gönderilen mektup içeriği:”


(Amerikan Ticaret Odası ayrıca Türk Amerikan İş Adamları Derneği olarak da anılmaktadır. Bu tarihte gönderilen mektubun hem Tüsiad’a hem de Amerikan Ticaret Odası-Türkiye’ye gönderildiğini haberler de doğruluyor.)


Önemli Not: İnternette bulduğumuz yazı metninde imza yok.


“Dear Mrs. Özelli


I appreciated to meet with the members of the Turkish business community during my visit in july. Turkish businesses are some of the most innovative in the world, this is why despite significant heatwinds your firms continue to grow. This is also why major American businesses continue to include Turkish businesses in their supply chains and make investments in your country. As Turkey’s ally we have a keen interest in the success of your economy.


I am writing you to express concerns about the increased risk to turkish businesses and american companies doing business in Turkey as Russia attempts to use your country to evade sanctions. As you now U.S., our g7 allies and a coalition of more that 30 countries, together representing more that half of the worlds economy have taken broad measures to ristrict Russia’s access to the international financial system and its ability to generate revenue to fund its unjustifiable war in Ukrain. We have done so with costs to our own economies. Collectively we have sanctioned thousands of individuals and entities and imposed financial restrictions depriving Russian President Vladimir Putin of the resources he needs to wage his war. The United States and these partners have also targeted these that seek to evade our sanctions by implementing sanctions against persons tied to Russia's evasion and backfill efforts.


The recent press reports that the Turkish and Russian government have entered into an agreement to deepen their economic ties raises our concerns about the ability of Turkish and westerns firms to do business in Turkey without unintentionally providing the Kremlin with the ability to evade the sanctions we have put in place. We have made this point directly to the Turkish government but want to make it directly to the business community because of the risk of closer ties with Russia create for your companies.


Any individuals or entities providing material support to U.S. designated persons are at risk of U.S. sanctions. Turkish business cannot expect to do business with sanctioned Russian individuals or entities while maintaining economic and financial relationships with the United States and other countries that have taken actions to hold Russia accountable. Tuskish banks cannot expect to establish correspondent relationships with sanctioned Russian banks and retain their correspondent relationships with major global banks as well as access to the U.S. dollar or their major currencies.”


“Bayan Özelli,


Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında Türk iş dünyası mensuplarıyla bir araya gelmekten memnuniyet duydum. Türk işletmeleri dünyadaki en yenilikçi işletmelerdendir, bu nedenle aksi yöndeki önemli gelişmelere rağmen firmalarınız büyümeye devam etmektedir. Bu aynı zamanda büyük Amerikan şirketlerinin tedarik zincirlerine Türk şirketlerini dahil etmeye ve ülkenize yatırım yapmaya devam etmelerinin de nedenidir. Türkiye'nin müttefiki olarak, ekonominizin başarısı ile yakından ilgileniyoruz.


Size, Rusya yaptırımlardan kaçınmak için ülkenizi kullanmaya çalışırken Türk iş dünyasının ve Türkiye’de iş yapan Amerikan şirketlerinin içinde bulunduğu ve giderek artan risklerle ilgili endişelerimi ifade etmek amacıyla yazıyorum. Bildiğiniz üzere ABD, G7 müttefiklerimiz ve birlikte dünya ekonomisinin yarısından fazlasını temsil eden 30’dan fazla ülkeden oluşan bir koalisyon ile, Rusya'nın uluslararası finansal sisteme erişimini ve haksız savaşını finanse etmek için gelir elde etme kabiliyetini kısıtlamak için kapsamlı önlemler aldık. Bunu, maliyeti kendi ekonomilerimizin zararına olmak üzere yaptık. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i savaşını sürdürmek için ihtiyaç duyduğu kaynaklardan yoksun bırakmak için toplu olarak, binlerce kişi ve kuruluşa yaptırım uyguladık ve finansal kısıtlamalar getirdik. ABD ve bu ortakları ayrıca, Rusya’nın bu yaptırımlardan kaçınması ve yaptırımların etrafını dolanmasıyla bağlantılı olan kişilere başka yaptırımlar uygulamak suretiyle bu yaptırımlardan kaçınanları da hedef almaktadır.


Son dönemde yayımlanan, Türk ve Rus hükümetlerinin ekonomik bağlarını geliştirmek için anlaşma yaptığına dair basın haberleri, Türk ve batılı bankaların Türkiye’de, Kremlin’e kasıtsız da olsa yaptırımlardan kaçınma imkanı sağlamaksızın iş yapma kabiliyetleriyle ilgili endişelerimizi artırmıştır. Bu endişelerimizi Türk hükümetine doğrudan bildirdik ancak yine de, Rusya ile yakından bağlantılı olmanın şirketleriniz için yarattığı risk sebebiyle iş dünyasına da doğrudan duyurmak istiyoruz.


ABD tarafından belirlenmiş kişilere maddi destek sağlayan herhangi bir kişi veya kuruluş, ABD yaptırımları ile karşılaşma riski altındadır. Türk iş dünyası, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya'yı sorumlu tutmak için harekete geçen diğer ülkelerle ekonomik ve mali ilişkilerini sürdürürken, aynı zamanda yaptırım uygulanan Rus kişi veya kuruluşlarla iş yapmayı bekleyemez. Türk bankaları, yaptırım uygulanan Rus bankalarıyla karşılıklı ilişkiler kurmayı ve büyük küresel bankalarla olan karşılıklı ilişkilerini sürdürmeyi, ABD dolarına veya buna bağlı diğer ana para birimlerine erişimlerini sürdürmeyi bekleyemezler.”


ABD Hazine Bakanlığı bu konuda ülke içindeki yasal düzenlemeye uygun davranıyor görünüyor; 31 CFR Appendix A to Part 501 II.C. “Uyarı Mektubu: OFAC, bir ihlalin gerçekleştiği sonucuna varmak için yeterli kanıt olmadığını veya koşullar altında bir İhlal Bulgusunun veya para cezasının kesin olmadığını belirlerse, ancak temeldeki davranışın başka koşullarda bir ihlale yol açabileceğine inanırsa ve/veya Bir Öznenin OFAC'ın uyguladığı tüzük, İcra emirleri ve yönetmeliklere uygunluğu sağlamak için gerekli özeni göstermediğini tespit etmesi halinde, OFAC, Özneye OFAC'ın temel davranış ve/veya endişelerini iletebilecek bir uyarı mektubu yayınlayabilir. …” hükmüne dayanarak.


Kendi yasal düzenlemesinde, böyle bir uygulama var, ama bu ülke dışındaki şirketlere ve kendi ülkesinde karşılığı olmayan ticari faaliyetlere uygulanabilen ve bugüne kadar da herhangi bir uygulaması olan bir yöntem değil, bu yanıyla ilginç.


Fakat yine yabancı basından öğrendiklerimiz doğrultusunda, ABD’yi bu şekilde, yasal temeli olmayan (Çünkü Türkiye’nin yaptırıma tabi tutulması hali farklı bir düzenleme gerektiriyor) davranışa iten nedenin; Cumhurbaşkanının Rusya’dan turizm için geleceklerin kredi kartlarının karşılıksız kalmayacağı ve Türkiye’de işlem göreceği garantisi veren basın açıklaması olduğu izlenimini edindik.


ABD Hazine bakanlığı da bu açıklamanın Türkiye’nin ve TÜRK Bankalarının mevcut finansal krizi atlayacak muhabir banka yöntemi (kullanabileceği endişesi ile ve bir taşla birkaç kuş vurmak hesabıyla) kullanmasını engellemek amacıyla yapmış izlenimi veriyor.


Bu anlamda, hakkında bir yaptırım uygulanması kararı bulunmayan (gerek Türkiye’de kurulu gerek ise yaptırım uygulanan coğrafi alanda kurulu) bir Türk şirketi ve yaptırım uygulanan bir yabancı şirket arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyecek, doğrudan bir bağ bulunmadığı ortada. Çünkü bu durumda hakkında yaptırım uygulanmasına karar verilen yabancı bir şirket ve bu şirkete bağlı şirketler de yaptırım listesinde sayılsa da Türk şirketi hakkında herhangi bir yaptırım uygulanması kararı bulunmadığında, başka bir deyişle Türk şirket yaptırım listesinde sayılmadıkça, Türk şirketin belirtilen özelliklerdeki bir yabacı şirketle ilişkisi zarar görmeyecektir.


Mektubun, finansal konular dışındaki uyarısı da, ortaya çıkan yaptırımlar nedeniyle yaptırım listesine alınan RUS ve/veya RUSYA’da kurulu TÜRK şirketlerinin TÜRK ortaklarınca, RUS ortaklarından alınarak, hem yaptırım listesinin dışına çıkarılması hem de bu yöntemle RUSYA’ya para aktarılması girişimlerini engellemeyi amaçladığı açık. Yine uluslararası basından da öğrendiğimiz kadarıyla bazı Türk firmalarının ABD merkezli uluslararası şirketlerin RUSYA ve UKRAYNA tesis ve pazarlarını satın alma girişimleri olduğu, bu şekilde ABD merkezli bu şirketlerinde söze konu operasyonlarla yaptırımlardan kurtulabileceği, ama faaliyetin franchaise vs yöntemleri ile devamını sağlayacakları endişesi de hakim.


Kaldı ki, (belirtilen özelliklerdeki bir Türk şirket açısından) böyle bir faaliyet içinde bulunulmadığı durumda, Türk şirketin, belirtilen özellikleri haiz bir yabancı şirket ile ilişkisinin endüstriyel bir yatırım ile sınırlı olması halinde Türk şirketi çok ilgilendiren ve bu haliyle risk yaratacak (bu aşamada) uygulamayla sonuçlanacak bir mektup ve/veya yasal uygulama olarak görmüyoruz. Bunun için farklı bir süreç ve farklı uygulamalar ve Türkiye’yi de içine alacak yeni bir yasal düzenleme gerekecektir.


Mevcut yasal düzenlemeleri özet olarak aşağıda yer almaktadır:


20 Eylül 2018’de yayımlanan 13849 sayılı Başkanlık Kararnamesi


Başkanlık Kararnamesinin birinci ve ikinci maddelerinde, Başkan veya Başkan tarafından verilen yetkiye dayanarak Dışişleri Bakanı veya Hazine Bakanı tarafından, CAATSA’nın 224(a)(2), 231(a), 232(a) veya 233(a) maddelerine göre yaptırım uygulanacak kişiler hakkında CAATSA m. 235’te öngörülen yaptırımların seçilmesi halinde Hazine Bakanı’nın bu kararnamenin ilgili maddesinde öngörülen ek yaptırımların/tedbirlerin uygulanmasına karar verebileceği düzenlenmiştir.


Birinci maddede öngörülen ek yaptırımların uygulanmasına, Dışişleri Bakanı’nın görüşünü alarak Hazine Bakanı karar verebilecekken ikinci maddede öngörülen yaptırımların uygulanmasına karar verebilecek olan, ilgili bakanlık ve ajansların daire başkanları olabilecektir. Ancak bu daire başkanları yaptırım uygulanmasına karar verirken Dışişleri Bakanı ve Hazine Bakanı’na danışır ve ikinci maddede öngörülen ek yaptırımların, Başkan, Hazine Bakanı ve Dışişleri Bakanı tarafından uygulanmasına karar verilen yaptırımlara uygun olduğundan ve bu ek yaptırımların gerekli olduğundan emin olmalıdır.


Kararnamenin bir ve ikinci maddeleriyle ilgili olarak atıf yapılan Kanun maddeleri:


CAATSA’nın 224(a)(2) maddesine göre bu maddeye göre tespit edilen kişiler hakkında m. 235’te belirlenen yaptırımlardan beş tanesi veya daha fazlası, Başkan’ın maddi destek sağladığına, sponsorluk yaptığına veya finansal, teknolojik kaynak, mal veya hizmet sağladığına karar verdiği kişiler hakkında uygulanabilecektir. CAATSA 224. Maddenin konusu Rusya Federasyonu’nun siber güvenliği ihlal eden davranışları hakkında uygulanacak yaptırımlardır. Sonuçta siber güvenliği ihlal eden kişilere maddi destek sağlayan kişiler hakkında 235. Maddede öngörülen yaptırımlara ek olarak 13849 sayılı Kararnamede öngörülen ek yaptırımlar/tedbirler de uygulanabilecektir.


CAATSA’nın 231(a) maddesi, Rusya Federasyonu istihbarat ve savunma teşkilatlarına maddi ve finansal destek sağlayan kişiler ile ilgili düzenlemeler içermektedir. Başkan’ın kararıyla, Rusya Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı Ana İstihbarat Teşkilatı ve Federasyonu Federal Güvenlik Servisi de dahil olmak üzere, Rusya Federasyonu Hükümeti'nin savunma veya istihbarat sektörlerinin bir parçası olan veya bu sektörler için veya bunlar adına faaliyet gösteren kişilerle önemli işlemler yaptığına karar verdiği kişiler hakkında 235. Maddede öngörülen yaptırımlardan beş tanesinin veya daha fazlasının uygulanabileceği bu maddede düzenlenmiştir.


CAATSA’nın 232(a) maddesine göre Başkan, Rusya Federasyonu’nun boru hatlarının gelişimi için alım-satım faaliyetlerinde bulunan veya Rusya Federasyonuna bu boru hatlarının inşa edilmesi için mal ve hizmet sağlayan, bilgi veren veya destek sağlayan kişiler hakkında 235. Maddede öngörülen yaptırımlardan beş tanesinin veya daha fazlasının ABD müttefikleri ile birlikte uygulanmasına karar verebilecektir.


Kararnamenin üçüncü maddesi ve devamıyla ilgili olarak atıf yapılan Kanun maddeleri:


CAATSA 233(a) maddesi Rusya Federasyonuna ait malların ve varlıkların özelleştirilmesini sağlayan veya bunlara yatırım yapmayı kolaylaştıran kişilerle ilgili yaptırımlar düzenlemektedir. Yine bu maddeye göre de Başkan, Rusya devlet varlıklarına bir yılda toplamda on bin dolar üzerinde veya her bir seferde bin doların üzerinde yatırım yapan veya yatırım yapılmasını kolaylaştıran veya bu tutardaki varlıkların özelleştirilmesini sağlayan kişiler hakkında 235. Maddede öngörülenler arasından seçeceği beş veya daha fazla yaptırımın uygulanmasına karar verebilir.


UFSA (Ukrayna’nın Özgürleşmesinin Desteklenmesi Hakkında Kanun) madde 4(a) ve 4(b)’de öngörülen kişiler hakkında ise 4(c)’de öngörülen yaptırımlar uygulanabilecektir. UFSA 4. Maddesi Rusya Federasyonu’nun savunma ve enerji sektörü ile ilgilidir. 4(a) maddesinde Rusya savunma sanayi ile ilgili olarak bu sektörde işlem yapan üreticiler, brokerler ve bu sektörle ilgili transfer işlemlerini gerçekleştiren kişiler hakkında Başkan 4(c)’de öngörülen yaptırımlardan üçünü veya daha fazlasını uygulayabilecektir. Yine 4(b) maddesi de enerji sektörü ile ilgilidir ve maddede Rusya’nın ham petrol projelerinin ve Gazprom üretiminin gelişimine katkıda bulunan kişiler hakkında çeşitli yaptırımlar uygulanabileceği düzenlenmektedir. Başkan bu kişiler hakkında 4(c)’de öngörülen yaptırımlardan üçünü veya daha fazlasını uygulayabilecektir.


13849 sayılı Başkanlık Kararnamesi’nde öngörülen ek yaptırımlar ise anılan kanunların 235 ve 4(c) maddelerinde öngörülenlere ek olarak uygulanabilecek olan yaptırım ve tedbirleri düzenlemektedir.


Kararnameye göre yaptırımlar:


Birinci maddeye göre Hazine Bakanı tarafından uygulanmasına karar verilebilecek yaptırımlar özetle şöyledir:


- Yaptırım uygulanan kişilere bir yılda toplamda 10 bin doların üstünde kredi verilmemesini sağlamak. (Bunun istisnası insan haklarına yönelik faaliyetlerde bulunan kişilere verilen özel kredilerdir.)


-ABD’nin yetkisinin bulunduğu hallerde ve yaptırım uygulanan kişinin menfaatine olan durumlarda döviz alışverişini yasaklamak.


- ABD bankaları aracılığıyla ödemeler yapılmasını, para alışverişi yapılmasını engellemek ve bu bankalardan kredi alınmasını yasaklamak. Yaptırım uygulanan kişi bir banka ise onu da bu sistemin dışında bırakmak. Bu durumda da yaptırım uygulanmasının koşulu, yapılması istenen işlemin yaptırım uygulanan kişinin menfaatleriyle ilişkili bulunmasıdır.


- Yaptırım uygulanan kişilerin ABD’de bulunan veya sonradan buraya gelen veya buradaki bir kişinin zilyetliğine ve hakimiyetine tabi olan mallarını ve malları üzerindeki mülkiyet hakkını kullanmasını engellemek, bu malların devredilmesini, satılmasını, satın alınmasını veya başka şekilde bu mallar hakkında işlem yapılmasını yasaklamak.


- ABD’de bulunan veya ABD vatandaşı kişilerin yaptırım uygulanan kişilere yatırım yapmasını veya bu kişilere önemli ölçüde borçlanmasını veya borçlanma araçlarını kullanmasını yasaklamak.


- Bu kişilerin yöneticileri hakkında da Başkan veya Hazine Bakanı, Dışişleri Bakanı tarafından karar verilmesi halinde ayrıca yaptırım uygulanmasına karar vermek.


Bu yaptırımların kapsamına, yaptırım uygulanan kişiler veya malları hakkında yaptırım uygulanan kişiler menfaatine olmak üzere mal alım-satıma katkıda bulunmak, mal almak satmak, hizmet almak- sağlamak da dahildir. Ayrıca yaptırım uygulanan kişiler tarafından sağlanan her tür mal ve hizmeti, fonu, parasal desteği, kaynağı kabul etmekte bu madde kapsamına dahildir.


Bu madde kapsamındaki yaptırımlar yalnız kanun ve diğer yasal düzenlemelerde aksinin öngörüldüğü durumlar haricinde uygulanır.


Kararnamenin ikinci maddesine göre ilgili bakanlıkların daire başkanları ve ajans yetkilileri tarafından uygulanmasına karar verilebilecek yaptırımlar özetle şöyledir:


-İthalat-İhracat Bankasının (Eximbank) herhangi bir sigorta ve güvence sağlamasını, kredi süresinin uzatılmasına izin vermesini ve yaptırım uygulanan kişinin yürüttüğü mal veya hizmetlerin ihracatı için kredi vermesini engellemek.


-Yaptırım uygulanan kişinin sunduğu mal veya teknolojinin ihracatı hizmeti için bir koşul olarak öngörülmüşse ilgili izin ve lisans belgelerini düzenlemesini engellemek.


-Her bir uluslararası finans kuruluşunun ABD yetkilisinin, ABD adına oy kullanırken kredi verilmemesi yönünde oy kullanmasına karar vermek.


-Yaptırım uygulanan kişi uluslararası finans kuruluşu ise bunun federal rezerv sistemi içinde doğrudan işlem yapılabilen bankalardan olmasının engellenmesi yönünde işlemler yapmak, ABD borçlanma araçlarını kullanmasını engellemek, bu kuruluşun ABD fonlarını kullanmasını engellemek.


- Bakanlık, bunların ilgili daireleri ve ajanslar tarafından yaptırım uygulanan kişiden mal ve hizmet alınmasını engellemek, bu yönde sözleşme yapılmasını engellemek.


-Dışişleri Bakanı ise CAATSA’da öngörülen yaptırımların uygulandığı kişilerin vize başvurusunu reddedebilir ve Ulusal Güvenlik Bakanı bu kişilerin sınır dışı edilmesine karar verebilir. Hazine Bakanı, Başkan veya Dışişleri Bakanı tarafından yaptırım uygulanan kişinin yetkilisi-yöneticisi, paydaşı veya hakim hissesinin paydaşı olduğuna karar verdiği kişilerin de sınır dışı edilmesine karar verilebilir.


-İlgili Bakanlık daire başkanları ve ajanslar uygun görürse yukarıda sayılan (sonuncu hariç) yaptırımların ayrıca bu kişilerin yöneticilerine de uygulanmasına karar verebilir.


Bu madde kapsamındaki yaptırımlar yalnız kanun ve diğer yasal düzenlemelerde aksinin öngörüldüğü durumlar haricinde uygulanır.


Kararnamenin 3. ve 4. maddesinde atıfta bulunulan kanun maddeleri yazımızın en başında sıralanmıştı. Üçüncü maddede öngörülen yaptırımlar, tıpkı birinci maddedeki rejime tabidir ve bu yaptırımların uygulanması kararı Dışişleri Bakanı’nın görüşü alınarak Hazine Bakanı tarafından verilir.


Kararname’nin üçüncü maddesinde öngörülen ek yaptırımlar şöyledir:


- Yaptırım uygulanan kişilerin ABD’de bulunan veya sonradan buraya gelen veya buradaki bir kişinin zilyetliğine ve hakimiyetine tabi olan mallarını ve malları üzerindeki mülkiyet hakkını kullanmasını engellemek, bu malların devredilmesini, satılmasını, satın alınmasını veya başka şekilde bu mallar hakkında işlem yapılmasını yasaklamak.


-Yapılması istenen işlemin yaptırım uygulanan kişinin menfaatleriyle ilişkili bulunması koşuluyla, ABD bankaları aracılığıyla ödemeler yapılmasını, para alışverişi yapılmasını engellemek ve bu bankalardan kredi alınmasını yasaklamak. Yaptırım uygulanan kişi bir banka ise onu da bu sistemin dışında bırakmak.


-Herhangi bir ABD kişisinin bu kişiyle işlemler yapmasını, bu kişiye finansal kaynak sağlamasını veya bu kişi tarafından sağlanan borçlanma araçlarını kullanmasını veya başta bir şekilde bu kişiye borçlanmasını UFSA 4(c)(7) maddesine uygun olarak engellemek.


-Bu kişilerin yöneticileri hakkında da Başkan veya Hazine Bakanı, Dışişleri Bakanı tarafından karar verilmesi halinde ayrıca yaptırım uygulanmasına karar vermek.


Bu maddede öngörülen yaptırımların kapsamına, yaptırım uygulanan kişiler veya malları hakkında yaptırım uygulanan kişiler menfaatine olmak üzere mal alım-satıma katkıda bulunmak, mal almak satmak, hizmet almak- sağlamak da dahildir. Ayrıca yaptırım uygulanan kişiler tarafından sağlanan her tür mal ve hizmeti, fonu, parasal desteği, kaynağı kabul etmekte bu madde kapsamına dahildir.


Bu madde kapsamındaki yaptırımlar yalnız kanun ve diğer yasal düzenlemelerde aksinin öngörüldüğü durumlar haricinde uygulanır.


Kararnamenin 4. maddesinde öngörülen ek yaptırımlar da ikinci maddede öngörülen rejime tabidir ve bunların uygulanmasına ilişkin kararlar, ilgili bakanlıkların daire başkanlarınca ve ajans yetkililerince alınabilecektir.


-İthalat-İhracat Bankasının (Eximbank) herhangi bir sigorta ve güvence sağlamasını, kredi süresinin uzatılmasına izin vermesini ve yaptırım uygulanan kişinin yürüttüğü mal veya hizmetlerin ihracatı için kredi vermesini engellemek.


- Bakanlık, bunların ilgili daireleri ve ajanslar tarafından yaptırım uygulanan kişiden mal ve hizmet alınmasını engellemek, bu yönde sözleşme yapılmasını engellemek.


-Bakanlıklar veya ajanslar, savunma sektörü ile ilgili olarak çalışan yaptırım uygulanan kişilere herhangi bir savunma malzemesinin veya savunma hizmetinin doğrudan veya dolaylı olarak ihracatını veya satış, kiralama veya ödünç verme, hibe veya diğer yollarla sağlanmasını yasaklayabilir ve yaptırım uygulanan kişiye herhangi bir lisans veya başka bir onay verilmesini engeller.


-Bakanlıklar veya ajanslar, yaptırım uygulanan kişinin ihracat için ihtiyaç duyduğu lisans izinlerini vermez ve mevcut tüm lisansların askıya alınmasını sağlar.


- Dışişleri Bakanı yaptırım uygulanana kişilerin vize başvurusunu reddeder ve Ulusal Güvenlik Bakanı bu kişilerin sınır dışı edilmesine karar verebilir.


İlgili Bakanlıklar veya ajanslar uygun gördükleri takdirde aynı yaptırımları bu kişilerin yöneticileri hakkında da uygulayabilirler.


Kararname’nin 5. Maddesine göre bu yaptırımların uygulanmasından kaçınmayı sağlayan işlemler, bu yaptırımların uygulanmasını ihlal eden işlemler veya bunlardan kaçınmayı hedefleyen her tür gizli anlaşmalar yapmak yasaktır.


Madde 6’ya göre bu Kararnamede öngörülen mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmesine ilişkin yaptırımların etkin biçimde uygulanabilmesi için, malları hakkında yaptırım uygulanan kişilere yaptırım uygulanmasından önce bildirimde bulunulmayacaktır.


Madde 8’e göre hakkında madde 1 veya 3. Maddede öngörülen yaptırımlar uygulanacak yabancıların ABD’ne girişi tehlikeli olduğundan kısıtlanmış veya kısıtlanmamış göçmen olup olmamasına bakılmaksızın bu kişilerin ABD’ne girişi yasaklanmıştır.


21 Şubat 2022’de yayımlanan 14065 sayılı Kararname Rusya’nın, Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü bozmaya yönelik devam eden çabaları ile ilgili olarak belirli kişilerin mülkiyetinin engellenmesi ve belirli işlemlerin yasaklanmasına ilişkin düzenlemeler içermektedir.


Madde 1 düzenlemesiyle aşağıda sayılan hususlar yasaklanmıştır:


Ukrayna'nın sözde DNR veya LNR bölgelerine veya Hazine Sekreteri tarafından Dışişleri Bakanı ile istişare içinde belirlenebilecek diğer Ukrayna bölgelerine (topluca “İlgili Bölgeler”) nerede bulunursa bulunsun Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı veya ABD’de bulunan kişiler tarafından yeni yatırım yapılması;


-İlgili Bölgelerden doğrudan veya dolaylı yollar kullanılarak ABD’ne mal, hizmet veya her tür teknoloji ithalatı yapılması;


-ABD’den doğrudan veya dolaylı olarak İlgili Bölgelere satış, tedarik, ihracat yapılması yasaktır;


-Nerede bulunursa bulunsun bir ABD vatandaşı tarafından veya ABD’de bulunan kişiler tarafından yapılması bu madde kapsamında yasak olan işlemlerin yabancılar tarafından yapılması da yasaktır.


Bu madde kapsamında öngörülen yaptırım ve yasaklamalar, aksi kanun ve diğer mevzuatlarda öngörülmediği sürece geçerlidir.


Kararnamenin 2. maddesine göre aşağıda sayılan kişilerin ABD’de bulunan, sonradan ABD’ye gelen ve sonradan ABD’deki bir kişinin zilyetliğine ve hâkimiyetine tabi olan malları üzerindeki mülkiyet hakları kısıtlanır, bu mallar satılamaz, devredilemez, satın alınamaz veya başka bir işleme tabi tutulamaz.


- Bu Kararnamenin yayımlandığı tarihte ve sonrasında İlgili Bölgelerde savaşmış kişiler,


- Bu Kararnamenin yayımlandığı tarihte ve sonrasında İlgili Bölgelerde lider, memur, yönetici, bir kuruluşun yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmış kişiler,


- malları üzerindeki mülkiyet hakkı bu Kararname uyarınca kısıtlanan kişilerce doğrudan veya dolaylı olarak sahip olunan veya kontrol edilen veya onlar adına veya adına hareket etmiş veya hareket ediyormuş gibi görünen kişiler,


- malları üzerindeki mülkiyet hakkı bu Kararname uyarınca kısıtlanan kişilere maddi yardımda bulunan, sponsor olan veya finansal, maddi veya teknolojik destek veya mal veya hizmet sağlayan kişiler


Bu madde kapsamında öngörülen yaptırım ve yasaklamalar, aksi kanun ve diğer mevzuatlarda öngörülmediği sürece geçerlidir.


Madde 3’e göre madde 2’de öngörülen yasakların kapsamına, malları üzerindeki mülkiyet hakkı bu Kararname uyarınca kısıtlanan kişilere maddi yardımda bulunan, mal hizmet ve kaynak sağlayan kişiler ile bu yaptırımlara tabi olan kişilerden bu tür yardım alan ve bu kişilerin faaliyetlerinden menfaat sağlayan kişiler de dahildir ancak söze konu yaptırımlar kararnamede sayılanlarla sınırlı değildir.


Kararname’nin 4. Maddesine göre bu yaptırımların uygulanmasından kaçınmayı sağlayan işlemler, bu yaptırımların uygulanmasını ihlal eden işlemler veya bunlardan kaçınmayı hedefleyen her tür gizli anlaşmalar yapmak yasaktır.


Kararnamenin 5. Maddesine göre söz konusu yaptırımlar, Federal Hükümet tarafından çalışanları aracılığıyla veya sözleşme yaptığı kişiler aracılığıyla bu tür işlemler yürütülmesine engel değildir.


Altıncı maddeye göre yine yaptırım uygulanan kişilerin kısıtlı göçmen veya kısıtlanmamış göçmen olup olmamasına bakılmaksızın bu kişilerin ABD’ne girmesi yasaklanmıştır.


Madde 9’a göre bu Kararnamede öngörülen mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmesine ilişkin yaptırımların etkin biçimde uygulanabilmesi için, malları hakkında yaptırım uygulanan kişilere yaptırım uygulanmasından önce bildirimde bulunulmayacaktır.*


Avukat Bülent Turhan Gündüz – Avukat M. Sıla Gökçe

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page